İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | big brother i. | ağabey | ||
I know that this is a sensitive area, and I know that you view all Swedes as big brother types. Bunun hassas bir konu olduğunu ve tüm İsveçlileri ağabey tipler olarak gördüğünüzü biliyorum. More Sentences |
||||
Idioms | ||||
Deyim | big brother i. | büyük birader | ||
We must nonetheless beware of creating a Big Brother society. Yine de bir Büyük Birader toplumu yaratmaktan sakınmalıyız. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | big brother i. | diktatör | ||
Genel | big brother i. | büyük erkek kardeş | ||
Genel | big brother i. | ağabeylik yapan kimse | ||
Idioms | ||||
Deyim | big brother i. | diktatör | ||
Politics | ||||
Siyasal | big brother i. | vatandaşları yakından gözetleyen totaliter bir rejimin başı | ||
Siyasal | big brother i. | totaliter bir rejimde güç sahibi olan görevliler | ||
Media | ||||
Medya | big brother i. | biri bizi gözetliyor televizyon programı |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrases | ||
İfadeler | big brother is watching you expr. | büyük birader sizi izliyor |
İfadeler | big brother is watching you expr. | büyük birader seni izliyor |